DERSİM KATLİAMI NEDEN YAPILDI

06.05.2012 00:03

 DERSİM KATLİAMI NEDEN YAPILDI

 

Cumhuriyeti anlamadan Dersim üzerine sağlıklı tahlilelerde bulunmak gerçek anlamda zor ve yapılsa bile sağlıksız gözüküyor, cumhuriyetin nasıl kurulduğu ve hangi mentaliteyle hareket ettiğini anlamak için Osmanlının son zamanlarına bakmakta fayda var. Osmanlının son zamanlarını anlamak için Fransız devrimini bilmek jön Türkleri – ittihat ve terakkiyi anlamak gerekir.

1789 yılında başlayan Fransız devrimi mutlak monarşiyi kaldırıp yerine cumhuriyeti kurmuştur daha önce imtiyazlı bir takım kazanımlar elde edilmişse de (manga carta 1215; soylulara karşı kralın yetkilerini sınırlamıştır) yine orta çağda İtalyan şehir devletlerinde, İskandinav ülkelerinde bazı otonom bölgelerde demokrasinin prensiplerine göre seçimler yapılmıştır.

18 ve 19. yüzyıllarda :

Amerikan bağımsızlık bildirgesi ile 12 koloni büyük Britanya krallığından bağımsızlığını ilan etmiş 2 temmuz 1977 yılında kongre tarafından onaylanmıştır. 3 eylül 1783 yılında Paris antlaşmasıyla onaylanmıştır .

26 Ağustos 1789 yılında Fransız yurtaşlar bildirisi yayınlanmış ve ulusal mecliste onaylanmıştır.

Bu tarihten itibaren 1789 dünya üzerindeki çok uluslu imparatorluklar Avusturya-macaristan ve Osmanlı imparatorluğu gibi… parçalmış ve dünya ulus devletler sürecine girmiştir. Uluslar tarih boyunca vardı, ancak ulus devlet anlayışı Fransız ihtilalinden sonra başlamış bir olgudur. Dünyada bu kargaşalar sürerken Osmanlı imparatorluğunda da gerek yurtdışı eğitimi almış gerekse yurt dışındaki bu fikirlerin öncüleri yazarların eserlerini okuyup etkilenen bir kesim Osmanlı imparatorluğunda bu düşünceyi hakim kılmak amacıyla örgütlenmeye başladılar. Bunun ilk ayağı jön Türklerdir (genç Türkler- yada yeni Türkler) çok uluslu olan Osmanlı imparatorluğunda Osmanlıcılık , ümmetçilik fikirleri hakimken ilk kez türk adıyla Osmanlı içersinde bir grup ortaya çıkmıştır. Bir benzeri Almanyada genç Almanya akımı , italyada genç İtalyanlar akımı, polonyada genç Polonyalılar akımı vb. mevcuttur. İstanbulda 1865 te gizli bir örgüt olarak kuruldu, amaçları Fransa benzeri bir yönetim kurmaktır. Jön Türklerin fikirleri sonucu olarak ittihat ve terakki kurulmuştur 1889 , siyasi olarak harek etmiş ve Türkçülük düşüncesini esas almıştır. Amaçları Türkleri etkin güç olarak iktidar kılmak ve ulusal bir idare kurmaktır, süreç içinde değişikler gösterse de bu güne kadar ne yazık ki Osmanlı ve Türkiye cumhuriyetinde bu tarih itibariyle milliyetçilik ilkelerinin temelini atan bu örgüt farklı ismlerle de olsa her zaman için iktidar olmuştur (2. meşrutiyeten günümüze) kurtuluş savaşı yönetim kadrolarının çoğu bu grup üyelerinden oluşmaktadır Atatürk te ittihatçıdır.)

 

 

 

 

Osmanlının bir çok ulusu içinde barındırma ve kültürleri ümmet temelinde , Osmanlıcılık temelinde asimile etme olayına bunlar türk temelini koymuşlardır.

Nedir amcaçları ?  Türkiyeden başlayıp orta asya uzanan pantürkizim düşüncesini hayata geçirmektir.

 Yılmaz güneyin yaptığı bir tespitle devam edelim..1984 yılında    Yılmaz GÜNEY Fransada halkların sürekli mahkemesine sunduğu bir beyanda benzer tespitlerde bulunmuştur. ‘‘Agresif karakterde bir ulusçuluğa kapılan dönemin yöneticilerinin rüyası Türkiye'den Orta Asya steplerine kadar uzanan Pan-Turanist bir imparatorluk kurmaktı.Ancak,Türkiye'de Türklerin yaşadığı topraklarla Kafkasya ve Orta Asya'da yaşayan Türki halkları birbirinden ayıran bölgelerde Kürtler ve Ermeniler yaşıyordu.Bu 'engeli' ortadan kaldırmak için,İttihat ve Terakki hükümeti bu iki halkı fiziken ortadan kaldırmayı kararlaştırdı.1915'ten itibaren uygulanan planlı ve sistematik bir politikayla,kolektif katliamlar ve zorunlu yığınsal göçler,Ermenilerin Türkiye'den yok olmalarıyla sonuçlandı.Birinci Dünya Savaşı sırasında,bu aynı politika kapsamında 700.000 Kürt İç Anadolu'ya sürüldü.’’

İşin özü odurki tarih okuyan herkesin kabul edeceği bir tespittir ve yerindedir, ancak birinci dünya savaşında Osmanlı, ittihat ve terakkinin yönetiminde ki hükümetiyle savaşı kaybedince bu idallerini küçültmek durumunda kalmışlardır.

Birinci dünya savaşı biterken yine emperyalistlerin kendi elleriyle kurdurdukları ulusal devletlerden birisi de Türkiye cumhuriyeti olmuştur, Pantürkizim felsefesi reel olarak iflas etmiştir ancak cumhuriyet içerisinde bir Türk ulusu yaratma düşüncesi tüm saldırganlığıyla devam etmiştir. Nitekim 1924 -1930 yılları arasında Adalet bakanlığı yapan Mahmut Esat Bozkurt’un şu cümleleri meşhurdur.

‘‘Türk, bu ülkenin yegane efendisi, yegane sahibidir. Saf Türk soyundan olmayanların bu memlekette tek hakları vardır; hizmetçi olma hakkı, köle olma hakkı. Dost ve düşman, hatta dağlar bu hakikati böyle bilsinler.’’

Bu sözleri söyleyen sıradan bir fanatik vatandaş değildir, her hangi bir milletvekili de değildir bu sözler 1924-1930 yılları arasında adalet bakanlığı yapan birine ayittir. Bu amaçlarını gerçekleştirmek için her türlü yolu kullanmışlardır. 1915 yılındaki soykırımın dünya kamoyu tarafından hesabının sorulmaması, koçgiride her hangi bir yaptırımın olmaması, ülke içinde adeta, haramiliğin saltanı sürecesine istediklerini asmış istediklerini kesmişlerdir. Amaç hep aynıdır.. Saf türk ırkını hakim kılmak. Bu işin erbabları, en masumane tavırla ittihat ve terakki düşüncesinin uzantılarıdır. Nasıl çalışmış ittihat ve terakki..Nasıl örgütlenmiş ?

Örgütlenme biçimleri hem illegal hem legal olarak devam etmiştir, cumhuriyet kurulmadan önce ve cumhuriyet sonrasında da aynı hareket tarzı süregelmiştir.

Bu gün bazı arazilerde silahlar çıkıyorsa , bu gün derin derin devlet ilişkileri ve ağı ortaya çıkıyorsa, geçmişten günümüze bitmemiş olan ümmet ve millet çatışmasının devamıdır. Akp ve chp bu iki anlayışın da aynı zamanda devamıdırlar, bunu bu şekilde anlamak gerekiyor. Türkçülük düşüncesi temelinde kurulan cumhuriyet ümmetçiliğinin Asıl hedefi ulusal bir devlet kurmaktır. Yalnız, anlayış olarak ta sakattır çünkü ulusal devlettten anladıkları bu topraklar içerisinde yaşayan her kesimi saf Türkleştirmektir ; zorlamaktır. Diğer azınlıkları burada tartışmak yazıyı genel perspektifinden çıkaracağı için girmiyeceğim oraya ama şu bilinmelidir ki

Gerek askeri siyasi ve kültürel güçsüzlük, gerekse Fransız devriminin etkileri misaki milli sınırları içerisinde yaşayan diğer uluslara pek ulaşamamıştır. Ulaşmışsa bile yeteri gücü olmamıştır hiçbir zaman hep boğazlanmıştır.

 

Nedir bu ittihat ve terakki ? zorlamadır, tehdittir, silahtır, suikasttir, tarih boyunca böyledir. Halk desteği yoktur. Zira halkın içinde  ümmetçilik görüşü hep ağır basmıştır ağır bastığı halde kafasına vurulmuştur. Chp den sonra gelen Adalet partisi ve davmındaki muhafazakarlar kısmen de olsa bu görüşün karşısında kalmışlardır Akp gibi, şimdi kendi kurumlarını kazanmak ve cumhuriyet tarihinde hiç benzeri görülmemiş şekilde mevzilerini geri almak istiyor . Bu anlamda anlayış beklemek neredeyse imkansız, ikisi de oldukça gözü kara savaşıyor her ne kadar ittihat anlayışı çöküntüye uğramış gibi gözüksede..

 

 

CUMUHRİYET KURULDU..

 

 

Yeni cumhuriyetin kurulması ile hedefler hayata geçirilmeye başlandı, nedir bunlar Osmanlının mirası Osmanlıcılık ve ümmetçilik kurumlarını bertaraf etmek.. Saltanat kaldırıldı

 

Saltanatın Kaldırılması veya Padişahlığın Kaldırılması, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 1 Kasım 1922'de kabul ettiği "Osmanlı İmparatorluğunun münkariz olduğuna dair" 308 numaralı kararname ile gerçekleşmiştir. Kararname, ilga hükmünü geriye yürüterek "İstanbul'daki şekl-i hükümetin 16 Mart 1336 [1920]'de tarihe intikal ettiğini" bildirmiştir. 

 

3 mart 1924 te halifelik kaldırılmıştır. Aynı gün tevhidi tedrisat kanunu çıkarıldı amaç dine dayalı eğitim kurumlarını kapatmaktır. Şerriye ve evkaf vekaleti kaldırıldı. (alınan bir kararın dine uygunluğunu denetleyen kurum)

1928 de devletin dini islamdır maddesi anayasadan çıkarıldı.

Tekke ve zaviyelerin kapatılması medreselerin kapatılması vs vs.. diğer bazı değişiklerdir.

 

Görülmektedir ki cumhuriyet kendi önünde engel olarak gördüğü dini kurumları birer birer kaldırmıştır. Çünkü dini bağlamda bir organizasyona bir oluşama hiçbir şekilde taviz vermiştir. Amaç batılı anlamda sadece ulusal değerlere sahip bir ülke yaratmaktır..

 

Şimidi birileri çıkıp diyorki, Dersim Alevi Kızılbaş kimliğinden dolayı katliama uğramıştır. Bunu idda etmek tarih bilmezliklitir, bunu idda etmek hedef saptırmaktır,  kimliğinin bir aradalığını hazmedememektir.

 Alevi kimliğine kim karşı çıkıyor ? Osmanlı ve ümmet anlayışı olan din ve mezhep temelli oluşumlar.. 38 ne zaman gerçekleşti cumhuriyet dönemide.

Sıradan halk kızılbaşı severmi ? sevmez yüzyılların saptırmışlığı yüzyılların cahilliğyle beslenmiştir, sıradan jandarma polis gerçekten öğrenmemişse sever mi sevmez. Ama Ermeni soykırımında da Dersim tertelesinde de amaç sorunsuz bir türk birliği yaratmaktır.  Amaç oraları Türkleştirmektir.

Dersim gizli raporlarında ne vardır, hep ulusal farklılıklar vurgulanan yönler dil kültür yaşam biçimi , amaç nedir Dersimdeki farklı ulusal biçimleri yok etmek.

4. UMUM MÜFETTİŞLİK RAPORU (dönemin jandarma komutanlarınca yazılmıştır.)



Rapordaki en dikkat çekici bölüm ise devletin bakış açısını ortaya koyması açısından Dersimliler'le ilgili tespitler: 


Konuştukları dil zazacadır. Dersim kalabalık ve çok silahlıdır. Dersim'de silah toplamak gün ve ay işi değildir. İki sene işidir. Türk ve Türklüğü telkin etmek için iki mektep açılmalı. Hükümete karşı tamamıyla anarşiktir. 

 

Bunlar sayısız kez raporlarda yayınlandı. Açık olan şudur ki cumhuriyet için dini kimliklerin şafi- hanefi yada alevi olmasının hiçbir önemi yoktur. Onların her hangi bir mezhebi etkin kılmak gibi bir kaygısı da yoktur, bir tek kaygıları vardır..homojen bir ulus devleti yaratmak ve Dersim bunun önünde ciddi bir engeldir, çünkü Dersimin cumhuriyet rejimi ile gerçek anlmada bir bağı yoktur, yine Dersimliler cumhuriyetin dayattığı ulusal kimliği özümsememiştir.. bu tarihsel olarak böyledir. Umumiyetle halletmeye çalıştıkları Dersimin aykırı ulusal kimliğidir, hi çbir tarihsel dökümanda aksini göstermezsiniz, ama  kimliğinin Alevilik ile birlikte olması bu katliamın Alevilik inancından kaynaklığının bir delili olamaz çünkü herkes bilir ki bu ülkede Türk Alevileri de vardır, Arap Alevileri de vardır başka ulusların Alevileri de vardır, cumhuriyet döneminde sadece Dersim deki baş eğmeyen ulusal yaşam biçimi vardır. Cumhuriyetin dayattığı kimliği kabul etmeme vardır.

Tarihi bir takım gelişmlerle bunu anlamak için kahin olmaya gerek yok..

Alevi –Kızılbaş kimliği tarih içinde defalarca katledilmiştir..Ama Dersimin bu kimlikten kaynaklanmadığı açıktır. Ulusal devleti pekiştirmek, ulus devletini esas kılmak amacı vardır.. Yeni kurulan cumhuriyetin dine karşı duyarlı olmadığını yaptığı icraatlardan görebiliyoruz..

 

 

Yılmaz KERŞAN

 


Search Engine Submission - AddMe