Dilbilimsel kültürel ve tarihsel bir takım çıkarımların gösterdiği bu gün eskisine oranla çok daha açık seçik gösteriyor ki zazaca başlı başına bir dil,
zazalar kendine özgü kültürel yapısı olan ulus özelliğini taşıyan bir halktır. Bunu yeni baştan yeni baştan yazıp vurgulamak tarihsel bir zorunluluktur.
1789 fransız ihtilali ve ilk ulusal söylemlerin ortaya çıkmasından 1980'li yıllara kadar epey bir zaman sonra ortaya çıkmış olsa dahi.
Zazaların bu geç farkına varış süreci herşeye rağmen anlamlıdır. Bir ulusun en büyük kriteri dil olduğuna göre ve zazcada binlerce yılldır kayda değer yazılı bir kaynağın mevcut olmamasına rağmen
bu hareketin vucud bulması önünde şapka çıkarılması gereken bir konudur. Bu süreçte hayatlarını mücadeleye adamış ve bu süreci başlatıp yaşatmaya çalışmış aydınlarımızıda saygıyla anıyoruz.
peki neler yaşandı bu süreçlerde ? Bu hareket en çok kimler tarafından saldırıya uğradı ? üstünde durmaya kayda değer sorular ve cevabı da bir çoğumuz biliyoruz... Bu değerleri savunan aydınlarımız hainlikle, ajanlıkla suçlanmıştır. Sonra bir çok yerde tehdit edilmiş, saldırıya uğramışlardır. Öncelikle birini hain olarak suçluyorsanız sizden olduğunu peşinen varsayıyorsunuzdur, ihanetin özünde bu vardır çünkü birisi sizden değilse size ihanet etmeside söz konusu değildir. olsa olsa düşman diyebilirsiniz, ama hain olarak suçluyorsanız kendinizden olduğunu varsayıyorsunuz demektir. Peki ne diyor aydınlarımız, bizler kendine özgü kültürel farklılığı olan, farklı bir dili konuşan, coğrafi bütünlüğü olan farklı bir milletiz. Bunu çürütecek her hangi bir savınız var mı ? yok.. -varsa bilmediğimiz açıklayın- o halde zazaları direkt kürt
olarak kabul etmenizin bilimsel bir dayanağı da yok, kendini kürt olarak görmeyen ve bunu yaparken de onlarca kanıt gösteren insanları hiç bir mantığa sığmayacak şekilde ihanetçi olarak adlandırmanız deli saçmasıdır. Bu kendiliğinden çürtülümüş bir kavram demektir.
Aydınlarımızın hain olarak ilan edilmesinin çok tahrik edici sebepleri mevcuttur; Zazalar tarih boyunca uğramış oldukları baskılardan dolayı yerleşim yeri olarak genelde insanların erişmekte güçlük çektiği coğrafyaları tercih etmiştir. Bu soyutlanmışlık onların kendi başlarına doğayla iç içe yaşamalarını diğer toplumlarla sınırlı ilişki içinde olmalarına neden olmuştur. Zaza tarım yapacağı zaman kendi ailesinin ihtiyacına karşılık gelecek kadar yeri ekip biçer, çünkü aklında binlerce dönümü ekip biçip ticarete dökme anlayışı yoktur. En azla geçinmesini iyi bilir. Çok karmaşık ticari ilişkilerin içerisinde bulumadıkları için çok fazla yalan dolanada ihtiyaç duymamışlardır. Bunun zazalara en büyük katkısı ise dil ve kültürde olmuştur. Son yüzyıla kadar bu şekilde yaşayan zaza insanı binlerce yıllık sözlü gelenekten gelen dilini korumayı başarmıştır. Bu bir çok dil bilimciyihayretler içerisinde bırakmıştır, günümüzde kullanılan zazaca partçaya şaşılacak şekilde benzemektedir çünkü. Bu özü sözü bir olan, doğayla iç içe yaşayan doğal insan topluluğu, elbette ki biribirine sadıktır. ( bu özellikleri olumlu yada olumsuz anlamda kullanmıyorum)..,
Hain lafı en başta zaza halkını tahrik etmek için kullanılmıştır. Aydınlarımızı olası bu fikirlerden etkilenebilecek kesimin gözünde istenmeyen saygı duyulmaması gereken konuma getirmek için. Diğer tarafı ise kardeş kürt halkını bu kişilere karşı provake etmek. En sıradan yorumlarımızda bile hiç bir tarihsel dilbilmsel donanıma sahip olmaya insanlar tarafından hakarete maruz kaldığınız olmuştur.
Biz zaza olduğumuzu elimizdeki güçlü kanıtlarla ortaya koyuyoruz. Bu gün bir zazanın aslında buna çok fazla ihtiyacı da yoktur. çünkü aksini idda eden kendi delillerini ortaya koymalıdır. Biz zazayız derken bu topraklar içerisinde gönül birliği olarak kürtlerin bize komşu, yakın bir halk olduğun da söylüyoruz, kürtlerin kendi ulusal taleplerinin yerinde, anlaşılır olduğunu da söylüyoruz. Tarihi yargılamıyoruz, geçmişle ilgili kan davası gütmüyoruz. Aynı saygıyı ve desteği kardeş kürt halkından da bekliyoruz. Gerçekten kendine aydın misyonu biçen kürt demokratları, zazaların ulusal ve kültürel kimliğine gerekli desteği politik kaygılardan uzak vermelidir. Aksi taktirde kürt ulusal hareketinin de özgürlükçü yapıdan uzak karekteriyle başarıya ulaşması güçtür.
Radikal kürt milliyettçi hareketi, zaza aydınlarını bilinçli olarak yalnış anlama eğilimindedir, bununla düşmanlıkları besleyip palazlamaktadır. Tarih akıp durmaktayken, kendi uğradıkları asimilasyonun aynısını zazalara yapmaktan vazgeçmelidirler..
YILMAZ KERŞAN...